Robert Koch, 11 Aralık 1843 senesinde Orta Almanya’nın bir köyünde dünyaya geldi. Bu dağ köyünde çocuklar oyun oynamak için kalabalık gruplar meydana getirirlerdi.
Bir madencinin oğlu olan Koch da bunlarda biriydi, fakat bu çocuk bütün dostları gibi gruplar içinde oynamanın bunun yanında sürekli olarak yalnız başına kalıpçevresini incelemekten fazla hoşlanırdı. Robert Koch çiçeklerin, böceklerin adlarını öğreniyor, kelebekleri inceliyor ve bu hayvanları hareket ettiren gücü inceliyordu. Bir hamam böceği nefes alıp verebiliyor muydu ? Yüreği var mıydı ? Küçük Koch gelecekte bunları öğrenmeyi başına koymuştu.
İlk, orta öğrenimini başarıyla bitirdiktan sonra Tıp Fakültesine yazıldı. Ciddiliği ve çalışkanlığı ile dikkati çekiyor, eğlenceye hiç zaman ayırmayarak durmadan okuyor ve sistemli bir biçimde inceliyordu. 1862’de Tıp Fakültesini başarıyla bitirerek Hamburg Hastanesi doktor yardımcılıklarından birine atandı.
Sabırlı, çalışkan bir kişi olan Doktor Koch, etrafındaki bireylerin kendisine üstün bir değer verdiklerini görüyor ve bu saygıyı kötüye kullanmayarak tükenmez bir çabayla incelemelerina sürdürmektedu. İnsanların hastalıkların pençesine düşmelerinden, birden bire sararıp solarak mum gibi eriyip gitmelerinden hayrete düşüyor, bunun nedenlerini öğrenmek istiyordu.
Bu soruların yanıtlarının laboratuarındaki mikroskopta gizli olduğunu biliyordu. 1880 senesinde Berlin Sağlık Kurulu’na atandı. Bu atama onun incelemelerinı genişletmesine yaradı. Gerçekten de işe başladıktan iki yıl sonra verem hastalığıyla alakalı ilk önemli araştırması yayınlandı.