Tamburi Cemil Bey, 1873 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. İlk müzik detaylarını orta okul saatleri civarında ağabeyi Ahmet Bey’den almıştır. Müzik aleti çalmaya karşı ilgisi on yaşlarında keman ve kanun ile başlayan Cemil Bey ardından başladığı ve ismi ile bütünleşen tanbur sazı ile ustalık derecesine ulaşmıştır.
Tamburi Ali Efendi’nin de öğrencilerindendir. Hatta Ali Efendi’nin, Tamburi Cemil Bey’i dinledikten sonra “eline bir daha tambur almayacağını” dile getirdiği rivayet olunsa da, ona eski tarz tambur icrasını öğretmiştir.
Tamburi Cemil Bey, Tamburdan başka, klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları aynı ustalıkla icra ederek başlıbaşına bir ekol sahibi olmuştur. Müzik aleti çalmakta ulaşılmaz bir mertebeye yükselmiş olan Cemil Bey bunun yanı sıra çok iyi bir bestekardır. Yaptığı eserlerle Türk müziği saz icrasına çiçeği burnunda ve modern bir tarz ve değişik bir yorum getirerek icracılığın müthişleşmesinde en büyük rolü oynamıştır. Bilhassa, taş plaklara yapmış olduğu taksim kayıtları makam, üslup ve tavır yönünden bir ders niteliği taşımaktadır. 29 Temmuz 1916’da İstanbul’da ölen Cemil Bey sözlü eserlerin yanında bir çok saz eseri bestelemiştir. Taksimlerinin yanında, taş plaklara kaydedilmiş çok sayıda eseri bulunmaktadır.
Mesut Cemil’in babası olan Tamburi Cemil Bey’in mezarı Mevlanakapı’da, Merkezefendi mezarlığındadır.
Tamburi Cemil Bey’in Çeçen Kızı (Hüseyni Oyun Havası) adlı bestesi Yunanistanın Midilli Adası’nda Taxila adı ile bilinmekte olup oyun olarak oynanmaktadır.
Tamburi Cemil Bey Besteleleri
Şedd-i Araban Peşrevi
Ferahfeza Peşrevi
Muhayyer Peşrevi
Mahur Peşrevi
Hicazkâr Peşrevi
Kürdili Hicazkâr Peşrevi
Isfahan Peşrevi
Neva Peşrevi
Bestenigâr Saz Semaisi
Suz-i Dilârâ Saz Semaisi
Ferahfeza Saz Semaisi
Hüseynî Oyun Havası (Çeçen Kızı)
Nihavend Sirto
Nikriz Sirto