Şivan Perwer (İsmail Aygün), 23 Aralık 1955 senesinde Viranşehir’de doğu. Şivan Perwer, Eserlerin de tarihi ve geleneksel temaları yansıtır, bunun yanında Türkiye, Irak, Suriye, İran ve Avrupa’da ki Kürtlerin sesi olmuştur. Şivan Perwer, otuz yılı aşan müzik kariyeri ve üstün kabiliyetleri ile dünyanın birden fazla yerinde önemli müzik ödülleri almış, dünyaca tanınan üniversitelerin fahri doktora dereceleri ile onurlandırılmıştır.
Bütün dünya çapında Kürt Kültürünün temsilcisi olarak kabul gören Şivan Perwer, 2004 senesinde, toplumda sanat ve kültürün gelişimine ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak üzere, ülkeler arası hayır sever girişimler eşliğinde, Almanya’nın Frankfurt kentinde Şivan Perwer Uluslararası Kültür Vakfını Kurmuştur.
Şivan Perwer aslen Mardin’in Midyat beldesine baglı Keferze köyündendir. Ailesi bazı sorunlar sebebiyle Siverek’e göç etmiştir.
Şivan Perwer, Mahallelilerinin kendisinden sürekli olarak şarkı söylemesini istedigi, cocukluğunun cok erken caglarindaki bir anısını şöyle anımsıyor; “Şivan, ne olursun bizim için bir şarkı söyle! Bak sana şeker ve tatlılar vereceğiz…” Şivanın etrafındaki insanlar onun şarkılarını çok sevdiler ve o sevgisini ve cesaretini hiçbir zaman esirgemeyen böylesi bir atmosfer içinde büyüdü. Daha lise çağlarındayken bile kaset ve plak teklifleri almaya başladı. Lakin onun aklından böyle bir düşünce geçmiyordu bile.Amacı tahsiline devam etmek ve bir parçası olduğu Kürt Halkı’na yararlı olacak bir uğraşı içinde bulunmaktı. Zira ana dili olan Kürtçe’de şarkı söylemek yasaktı ve Türkiye’de kasetler yalnızca ve yalnızca Türkçe olarak çıkarılabilirdi. Lakin bütün yasaklara rağmen Şivan Perwer şarkı söylemeyi sürdürdü. Şarkıları dostluğa ve insanlığa dairdi, kardeşlik, barış ve en fazla da özgürlükten söz ediyorlardı. Her yeni şarkı yeni bir mesaj taşıyor, on senelerdır uyuyan ruhları silkinmeye, yeni bir yaşama çağırıyordu. Susturulmuş, diline kelepçe vurulmuş bir kavmin bireylerinı, kah tarihin derinliklerine ve unutulmuş efsanelere, kah acılar içinde geçen yüzyılın tanıklıklarına götürüyor ve onlara kim olduklarını soruyordu durmadan. Şivan Perwer, 1975 senesinden başlayarak protest bir şarkıcı oldu. Ona, para ve şöhret yolu dururken neden bu tarzı seçtiği sorulduğunda; ” Ben şarkılarımın halkımla, onun gerçekliği, durumu ve çektiği acılar ve sefalet ve yaşanan işgalle alakalı bir mesaj taşımasını istiyorum. Kürt Müziğine bir çehre kazandırmak bir kişilik vermek zorundayım. Ben halkıma müziğimle hizmet etmek istiyorum.”dedi.
Şivan Perwer hiçbir Müzik okuluna başlayıp bitirmiş değildir. Üniversitede matematik okudu. Bu esnada öteki müzisyenlerin eserlerini dinleyerek ve çalışarak sıra sıra, sabırla, kendi kendine müziği öğrendi. Yurt dışında sürgünde yaşadığı senelerda müzik eğitim hayatına başaldıysa da yarıda bıraktı. Geleneksel kalıpları parçalayarak kendi tarzını ve sanatını geliştirdi. Tamburasını elinden bırakmaksızın bütün dünya çapında en fazla tanınan Kürt sanatçısı halini aldı. Şal u Şapık adı verilen Peşmerge elbisleri, tamburası ve isyancı bir dervişi andıran haykırışıyla bütün dünya çapında Kürt müziğinin ikonu oldu. Sadece usta bir şarkıcı ve bağlama virtüözü olarak değil, Kürt müziğine ve dünyaya kazandırdığı unutulmaz melodilerle son derece üstün nitelikli bir besteci olarak da kabul edilmektedir. Otuzu aşkın kaset kaydı, çok sayıda CD çalışması mevcuttur. Aynı zamanda unutulmaz birden fazla sinema filmi ve videonun da müziklerini yapmıştır. Pek çok Kürt şarkıcısı için usta bir öğretmen ve büyük bir ilham kaynağı olduğu gibi sanatını ve müzik aşkını yakın çevresine ve ailesine de yaymayı ihmal etmemiştir. Kendisi de müziği seçen oğlu da babasını büyük bir ilham kaynağı olarak kabul etmektedir. Şivan Perwer’in eşi Gülistan Perwer de bunun yanı sıra tanınan bir şarkıcıdır.
Bu gün hala dünyanın herhangi bir yerinde Şivan Perwer adı duyulduğunda, büyük bir heyecan yaşanır. Sihirli bir Amentü’yü andıran kelimeleri, umudu ve isyanı aşılayan ezgileri ile yaşarken efsane haline gelebilmiş nadir sanatçılardandır. Müziği bütün sanatçıların müziğinden farklı ve kendine özgüdür. Hayatı gerçek bir fırtınaya benzer, sesi ise tam bir kasırga gibidir. Kendi ülkesinde yasaklı olduğu halde, kasetleri yer altındaki zulalarda, naylon muşambalar içinde senelerca saklanmış, elden ele dolaşmış kah ücra köşelerde usulca, kah dağ başlarında pilli teyplerle bangır bangır dinlenmiş, fısıltılarla ezgileri kulaktan kulağa geçmiş, isyanla haykırılan şarkıları Kürdistandaki bütün dağ ve vadilerde yankılanmıştır. Yasak bir dili söyleyen Şivan Perwer ve halkı içindeki ilişki dünya çapında eşi ve benzeri görülmemiş eşsiz bir paylaşım ve emsalsiz bir sevdadır. Şivan sahneye çıkıp da dinleyiciler önüne çıktığında kendinden geçer, yoğun bir trans halini yaşar. Şarkılarını dile getirdiği dili anlamasanız bile şarkılarının kelimelerini anlarsınız. Dinleyiciye, doğanın içinden gelen sesi, özgürlük tutkusunu, insan olma gerçekliğini, insanlık saygısını, aşkı, tutkuyu ve en nihayetinde özgür bir ülkeye duyulan özlemi, bütün dünya ve halklar rasındaki eşitliği ve kardeşliği fısıldar.
Şivan Perwer, bu gün dünyanın birden fazla yerinde sahne almakta, dayanışma konserlerine katılmakta, kıtalar arası çok kültürlü etkinliklerde bulunmaktadır. Katıldığı bütün etkinliklerdeki kayıtları ayrı ayrı ve kendine özgüdür. Şarkılarının ve müziğinin alanı geleneksel olandan folkloriğe, klasikten popülere ve protest olana yayılır. Kürtçe’nin bütün lehçelerinde özgürlük ve dostluğun şarkılarını söyler. Hem ülkesi hem de kendisi yasaklı olan bir kişidir o. Sürgünde olduğu 1976 senesinden bu yana ülkesine gidemediği halde büyük bir özlemle barışın ve sevginin şarkılarını dillendirmeye sürdürmektedir.
Bu gün ülkesinden uzakta sürgünde yaşayan Şivan Perwer, zamanının çoğunluğunu dünyanın dört bir yanında sahne almak üzere gittiği yolculuklarda geçirmekte, Kürt müziğinin sesi ve özgürlük çığlığını dört bir diyara taşımaktadır. 1991 senesinde “ Simple Truth” canlı yayın konserinde Peter Gabriel, Sting, Paul Simon, Tom Jones, Gipsy Kings gibi dünyaca ünlü seslerle birlikte sahne aldı. Bölge için düzenlenmiş en büyük dayanışma konseri olarak kabul gören bu etkinliğin bütün geliri, Körfez savaşı sonrasında Saddam Rejimi’nin baskılarından kaçan Kürtler’e bağışlanmıştır.
Şivan Perwer, otuz yılı aşan müzik kariyeri ve üstün kabiliyetleri ile dünyanın birden fazla yerinde önemli müzik ödülleri almış, dünyaca tanınan üniversitelerin fahri doktora dereceleri ile onurlandırılmıştır. Bütün dünya çapında Kürt Kültürünün temsilcisi olarak kabul gören Şivan Perwer, 2004 senesinde, toplumda sanat ve kültürün gelişimine ve yaygınalştırılmasına katkıda bulunmak üzere, ülkeler arası hayır sever grişimler eşliğinde, Almanya’nın Frankfurt kentinde Şivan Perwer Uluslararası Kültür Vakfını Kurmuştur. Daha fazla sayıda insana ulaşmak, kültür ve sanat misyonunun layıkıyla yerine getirmek üzere vakıf, 2007 senesinden bu yana Almanya’nın Bonn kentine taşınmış sanat, kültür ve eğitim faaliyetlerini kendine ait genişçe bir binada icra etmektedir.
Şair, usta bir bağlama virtüözü ve şarkıcı olan Şivan Perwer, şimdilerde Kürt santçılarının başında gelmektedir ve bunun yanı sıra Ortadoğu’nun en fazla tanınan şarkıcılarından biridir. Şivan Perwer, dinleyicilerini yalnızca karizmatik ve çok yönlü kişiliği ile değil bunun yanı sıra ve her şeyden öte son derece kuvvetli ve hayli duygusal olan sesi ile büyülemekte ve müziğinin hipnotize edici ritmi ile dinleyenleri cezbetmektedir.
Şivan Perwer, Kürtler ve Kürdistan’ın sosyo politik gerçeklerini, ekonomik zorluklarını kelimelerine eklediğinden seneler yılı bütün şarkıları, hatta yalnızca aşktan söz eden şarkıları bile, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de yasaklanmıştır. Lakin tüm yasaklara, senelerca hapis yatma ve öldürülme riskine rağmen kasetleri elden ele dolaşmaya devam etmiştir.
