Memduh Şevket Esendal, 29 Mart 1883 senesinde Çorlu’da dünyaya geldi. Babası Mehmet Şevket Bey, annesi Emine Şadiye Hanım’dır. Varlıklı bir çiftçi ailesinin 3 oğlundan ikincisi idi. Savaş ve göçler yüzünden çocukluğunda düzenli bir eğitim görme fırsatı olmadı; kendi kendisini yetiştirerek Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi.
Ailesi Balkan Savaşı ve Bulgar baskınları sebebiyle çiftliklerini bırakıp İstanbul’a göç etmişti; savaştan sonra tekrar Çorlu’ya dönüldüyse de I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile ailesi ile tekrar İstanbul’a geldi. Tüm aile mal varlıklarını kaybettiği için geçim sıkıntısı çekerek büyüdü. 1907’de babasının ölümü üzerine ailesinin geçimini üstlendi ve memuriyete başladı.
1908 senesinde dayısının kızı Ayşe Faide Hanım ile evlenen Memduh Şevket Bey’in bu evlilikten 3 çocuğu oldu.
Memduh Şevket Esendal, 1906’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu. Fırka’ya girişi Kara Kemal öncülüğünde oldu. Başlangıçta ücretli bir eleman olarak cemiyette yer alırken sonradan ittihatçılığı benimsedi. Cemiyet içinde bir araya gelen “mesleki temsilciler” grubunda Kara Kemal ve Ali İhsan (İloğlu) ile birlikte yer aldı. Esnaf Odaları Mümessilliği, Anadolu Vilayetleri Müfettişliği gibi görevler üstlendi. Müfettişlik görevi aracılığıyla Anadolu’yu gezme, Anadolu insanını tanıma fırsatı buldu. I. Dünya Savaşı senelerında İstanbul’daki beslenme sorunu ile alakalı olarak görevler aldı.
Teşkilat-ı Mahsusa adlı gizli birlik bünyesinde I. Dünya Savaşı’na katılmasına karar verilince İstanbul’dan ayrıldı; 1915’te Cemiyetin Ankara temsilcisi oldu.
İşgalci İngiliz kuvvetlerinin İstanbul’daki İttihat ve Terakki merkez binasını bastıkları 13 Kasım 1918 günü orada bulunan Memduh Şevket Esendal, kaçmayı başardı. İstanbul hükümeti aracılığıyla kovuşturmaya uğrayıp takip edildiği için İstanbul’un değişik yerlerinde ve İtalya’da bir süre saklandı. 1920’de işgale karşı ulusal direnişin önderi Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine Ankara’ya gitti.
1921’de Ankara’daki milli hükümetin ilk yurtdışı temscilciliğini açtığı Bakü’ye ortaelçi olarak gönderildi. Görevi, ilk kez Kafkaslar’da ve Rusya içlerinde I. Dünya Savaşı’ndan kalma Türk esirlerinin Anadolu’ya getirilmesi ve silah, cephane nakliyatı idi. Bakü’deki Türk esirlerin yurda dönmeleri hususunda büyük emek sarfeti. Rusya’da seferberlik ilanından sonra Azerbeycan’daki Türk tebaanın Ruslar aracılığıyla askere almasını önledi. Mayıs 1922’de Azerbeycan’da Arap alfabesinden Latin alfabesine dönme girişimi olduğunda bu süreci yakında zamandan takip etti ve konu ile ilgili Ankara’ya rapor yazdı.
1924 senesinde Rusya’nın bağımsız Azerbeycan Devleti’ne son vermesi üzerine Bakü’deki Türk temsilciliği kapandı ve Memduh Şevket Bey yurda döndü.
1925 senesinde yurda döndüğünde Mekteb-i Sultani ve Kabataş Lisesi‘nde coğrafya öğretmeni olarak atandı. O sene eski ittihatçı dostları ile birlikte “Meslek” adlı bir haftalık siyasi gazete çıkardı. Amaç, “mesleki temsilcilik” düşüncesini Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’ne taşımaktı. Memduh Şevket Bey’in ilk öyküleri Meslek gazetesinde yayınlandı. Aynı gazetede “Miras” adlı romanı tefrika edildi. Hayatı boyunca resmi yapmayı da hep sürdürmüş olan Memduh Şevket Bey, bu gazetede resim ve karikatürler de yayımlamış ve bazı karikatürler yüzünden kovuşturmaya uğramıştır. Yayın, iktidar aracılığıyla hoş karşılanmamış ve kapatılmıştır.
Memduh Şevket Esendal, 1925 senesinin sonunda yeniden yurtdışında elçilik ile vazifelendirildi ve Tahran’a elçi atandı. İki devlet içinde istenmeyen hadiselerin yaşandıği gerekçesiyle (Ağrı isbunun yanındasında Türk ordusunu İran topraklaına girmesi) 1930 senesinde Tahran elçiliğinden istifa etti.
Memduh Şevket Esendal, Tahran’dan döndükten sonra Atatürk’ün emri ile CHP Merkez İdare Heyeti’ne alınan Memduh Şevket Bey, 1931-1933 senelerı içinde Elazığ milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. 1932’de ilk Türk Dil Kurultayı’na Elazığ milletvekili olarak katıldı. Kabil büyükelçiliğine atanması sebebiyle 1933’te milletvekilliğinden istifa etti.
1933-1941 senelerı içinde Kabil büyükelçiliği görevlerinde bulundu. Komünist rejim baskısından kaçıp Afganistan’a sığınmış Türkmen çocukların Türkiye’ye gönderilip eğitim görmelerini sağladı. II. Dünya Savaşı’nda ülkenin Alman-İtalyan nüfuzuna girmesini engelleyip, Sadabat Paktı’nda yer almasını sağlamada rol aldı. Daha önce Vakit gazetesinde tefrika ettiği “Ayaşlı ile Kiracıları” adlı romanını Kabil elçisi olduğu zamanda, 1934 senesinde yayımladı. Bu, onun kitap olarak yayımlanan ilk romanıdır. Soyadı Kanunu çıktığında kendisine “Esendal” soyadını İsmet İnönü verdi. 1941’de kendi isteğiyle Kabil’deki görevinden ayrıldı.
Kabil’den yurda dönüşünde yaşamını kaybeden Bilecik milletvekili Salih Bozok’un yerine meclise girdi. VI., VII., VIII. Dönem TBMM’de Bilecik milletvekili olarak yer aldı. Dördüncü Türk Dil Kurultayı’na Bilecik milletvekili sıfatı ile katıldı.
Memduh Şevket Esendal, 1942-1945 senelerı içinde CHP Genel Sekreterliği görevini üstlendi. Partinin gençleşmesi için uğraştı ve “35’ler Hareketi”’nin gelişmesine destek oldu. Genel sekreterlik görevinden kendi isteğiyle ayrıldı.
Memduh Şevket Esendal, 1945’te CHP Genel Sekreterliği’ni bıraktı ve yalnızca edebiyatla ilgilendi, yapıtlarını derleyip kitaplaştırmakla uğraştı. Öyküleri, Sanat ve Edebiyat, Seçilmiş Hikayeler, Ulus, Ülkü, Hisar, Pazar Postası, Türk Dili gibi gazete ve dergilerde yayınlandı. Siyasetçi ve edebiyatçı kimliklerini ayrı tutmak için yazılarında “M.Ş.E, Mustafa Memduh, Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk, İstemenoğlu” gibi takma isimler kullandı. Yaşamının yalnızca dokuz senesinde (1923-1926, 1946-1952) ciddi biçimde edebiyatla uğraşmasına rağmen Türk öykücülüğünün önemli bir ismi oldu. Durum hikâyeciliğinin Türk edebiyatındaki temsilcisidir.
Memduh Şevket Esendal’ın en ünlü eseri 1934 senesinde yayımlanan Ayaşlı ile Kiracıları adlı romanıdır.
Memhduh Şevket Esendal, 16 Mayıs 1952 gecesi Ankara’da yaşamını yitirdi. Cenazesi, Ankara Cebeci Mezarlığı’na toprağa verildi.
Memduh Şevket Esendal’ın anılarını yazdığı ve ölümünden 30 yıl sonra yayımlanmasını istediği bilinmekle birlikte söz konusu anılar bulunamamıştır. Çocuklarına yazdığı mektuplar “Oğullarıma Mektuplar” (2003) ve “Kızıma Mektuplar” (2001) adı altında kitaplaştırılmıştır.
Edebiyatımızda durum (Çehov tarzı) öykücülüğünün en önemli temsilcilerindendir. Bunun bunun yanında edebiyat çevresince Yerli Çehov olarak adlandırılmıştır. Öykülerinde derin insan sevgisini işlemiştir. Dili sade,temiz ve pürüzsüzdür.
Memduh Şevket Esendal’ın edebiyatımıza getirdiği en önemli yenilik, ele aldığı konuları büyük bir sadelikle işlemesidir. Bu konular, yine sıradan bireylerin yaşamları etrafında gezinir. Öykücülüğe başladığı ilk senelerda, dilde sadeleşmenin öncüsü olan Ömer Seyfettin’in izinden giden Esendal, ustalık dönemine eriştiğinde, hem Ömer Seyfettin’den, hem de kendi çağdaşlarından daha sade ve nizami bir dille yazmıştır. Uslübunda Çehov’un etkileri açıkça görülür. Hatta, bazı öyküleri, Çehov’dan yapılmış uyarlamalardır. Lakin bu etki, yazım tarzı, dildeki sadelik, bireylerin seçilişi ile sınırlı kalır. Memduh Şevket Esendal, Çehov’un karamsar bakışını tekrarlamaz. Kendi deyişiyle; insanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanır, insanları yoğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise azaltan yazılardan hoşlanmaz.
Memduh Şevket Esendal Eserleri – Kitapları
Anlaşılmamış Bir Nokta
Bir Haydut Kuş
Şu Soyadı Konusu
Küp Kırığı Pabuç Eskisi
Geçmiş Günler
Yol Arkadaşları
Doktor Savdur
Gezide
Bir Kucak Çiçek
Kedi
Aptal Memiş
Terbiyesi En Güç Hayvan
Hatice
İşin Dibi Bozulmuş
Hırsız-Polis
Tutkunluk
Adım
Bana Kaçık Derler
Santa Kastello
Nazırın Odacısı
Gece Kuşu
Buğday Almağa Köye Gitmiştik
Konuşma, Turan Hanım
Ayaşlı ile Kiracıları
Otlakçı
Romanları
Ayaşlı ile Kiracıları
Miras
Vassaf bey