Oktay Akbal, 20 Nisan 1923 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Avukat Salih Şehabettin Bey’in oğlu, ilk gerçekçi Türk romancılardan Ebubekir Hâzım Tepeyran’ın ana aracılığıyla torunudur.
Saint Benoit Fransız Lisesi’nde başladığı ortaöğrenimini, 1942 senesinde İstiklal Lisesi’nde bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi 1944’te Hukuk ve 1946’da Edebiyat fakültelerine sürdü, fakat yüksek öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi.
1943-1944 senelerı içinde Servet-i Fünun Uyanış dergisinde sekreterlik, 1947 ve 1951 senelerı içinde Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda memurluk yaptı. Lakin yaşamını asıl anlamda gazetecilik yaparak elde etmiştir.
1939-1940 senelerı içinde Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinde çevirileri ve öyküleri yayımlanmıştır. 1944-1946 senelerı içinde Vakit gazetesinde eleştiriler ve tanıtma yazıları yazmıştır. Büyük Doğu dergisinde her hafta Dünya Fikir Sanat Hareketleri sütununu yazmış, 1951-1956 senelerı içinde Vatan gazetesinde, düzeltmen, sekreter ve yazı işleri müdürü olarak çalışmıştır. 1956’da köşe yazarlığına başlamıştır. 1985 senesinden bu yana Hürriyet gazetesi için köşe yazarlığı yapan Akbal, ardından Milliyet gazetesinde çalışmıştır. Halen Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığına sürdürmektedir.
Öykü yazmaya ilkokul senelerında başladı. Çeşitli çocuk dergilerinde öyküleri yayımlandı. 1939’da, halen lise öğrencisiyken yazdığı bir öykünün İkdamgazetesinde yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına girdi. İkdam ve Yeni Sabah gazetelerinde hemen her gün bir öyküsü; Bin Bir Roman, Çocuk Haftası, Yıldız gibi gazete ve dergilerde yazıları, öyküleri ve çevirileri yayımlandı. Oktay Akbal’ın asıl anlamda öyküye yönelmesi Sait Faik Abasıyanık’ın ”Semaver” adlı kitabını okumasından sonra başlamıştır.
Servet-i Fünun Uyanış dergisinde çalıştığı sıralarda başlayan eski yeni tartışmalarının ve yeni edebiyatın içinde bulunan Oktay Akbal’ın sanatında böylece asıl edebiyatçı dönemi açılmıştır. Kendi yaşam tecrübelerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, ufak kent insanını da gözardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır. Bunlar toplumsal olaylarla alakalı gözlemlere değil, anılara veya düşlere dayalı, içe dönük hikayelerdir. Oktay Akbal hikayeleri, Behçet Necatigil’in deyişiyle “Konulu hikayeler değil de, belli konular etrafında bir araya gelen anılar toplamıdır”. Yazın çevrelerinde geniş ve olumlu yankı yapan Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946’da çıkarmıştır. Onu, 1949 senesinde Aşksız İnsanlar izlemiştir.
Garipler Sokağı ve Bizans Definesi adlı kitapları Rusçaya; Dondurmalı Sinema Sırpçaya çevrildi. Suçumuz İnsan Olmak adlı kitabı Erdoğan Tokatlı yönetiminde 1986 senesinde filme çekildi.
Oktay Akbal Eserleri
Akşam Kuşları: Bütün Öyküleri 2
Atatürk Yaşadı mı?
Aşksız İnsanlar
Batık Bir Gemi
Bayraklı Kapı: Bütün Öyküleri 1
Berber Aynası
Bizans Definesi
Düş Ekmeği
Ey Gece Kapını Üstüme Kapat
Garipler Sokağı
Güzel Düşlerin Sonu
Hücrede Karmen
İlkyaz Devrimi
İnsan Bir Ormandır
İstinye Suları
Karşı Kıyılar
Lunapark
Önce Ekmekler Bozuldu
Suçumuz İnsan Olmak
Tarzan Öldü
Yalnızlık Bana Yasak
Yazmak Yaşamak
Sfakat Kırmızısı
Anı
Anılarda Görmek
Hiroşimalı Masahi Nii
Kırmızı Tenteli Tramvay Babıali’de 50 Yıl
Şair Dostlarım
Şairlere Ölüm Yok
Hiroşimalar Olmasın
Dondurmalı Sinema
Yeşil Ev
Deneme
Bir de Simit Ağacı Olsaydı
Ölümsüz Oyun
Dost Kitapları
Geçmişin İçinden
Kanatlı Sözler Uçar mı?
Konumuz Edebiyat
Odamda Bir Güvercin
Önce Şiir Vardı
Senin Adın Aşk
Sözcüklerle Yolculuk
Temmuz Serçesi
Yaşam Bir Uzlaşmadır
Yaşasın Edebiyat
Yazar Bir Tanıktır
Yeryüzü Korkusu
Yüzsenedir Umutsuzluk
Zaman Sensin
Tarih
Atatürk Bir Gün Gelecek
Hiroşimalar Olmasın
Oktay Akbal Ödülleri
1950 TDK Roman Ödülü – Garipler Sokağı
1958 TDK Roman Ödülü – Suçumuz İnsan Olmak
1959 Sait Faik Hikaye Armağanı – Berber Aynası
1993 Sedat Simavi Ödülü – Senin Adın Aşk
2000 Orhan Kemal Roman Armağanı