Metehan, Türk – Hun İmparatorluğu’nun kurucusu olarak bilinmektedir. Milattan önce 234 senesinde doğmuştur. Aynı zamanda tüm Türk boylarını bir araya toplamayı başarmış olan Oğuz Kağan’ın kahramanlık ve zafer hikayeleri de Oğuz Han Destanı içinde toplanmıştır. Peki Metehan kimdir? Metehan yaşadığı süre boyunca nasıl bir hükümdar oldu? Metehan nasıl başarılara imza attı? Bu soruların hepsinin cevabını yazımız içinde bulacaksınız.
Metehan Kimdir? Biyografi ve Hayatı
Hatta Çin kaynakları içinde anlatılmış olan olaya göre, Asya Hun İmparatorluğu’nun kurucusu Teoman, oğlu olan Metehan’ın yerine üvey annesi olan Yenşi’nin oğlunu tahta çıkarmak istemiş. Lakin törelere göre ise Türk bir hatundan olan has bir Türk birinin tahta geçmesi gerekliymiş. Lakin Metahan’ın üvey annesi ise Çinliydi. Dolayısıyla Çinli bir kadından olan bir erkek çocuk kesinlikle tahta çıkamazdı. Bu nedenle üvey annesi Metehan’ı komşu kavimden olan Yuezhi’ye rehin olarak verdi. Babası ise Yuezhi kavmine savaş ilan ederek Metehan’ı öldürmek istemiştir. Lakin babası topraklarına girmemişken, Metehan Yuezhilerin elinden kaçmayı başarmıştır. Bu hareketinden dolayı babası Metehan’ı ödüllendirerek, on bin çadırlık birliği emri altına vermiştir. Bunun sonrasında milattan önce 209 senesinde Metehan, babasını, üvey annesini ve kardeşlerini öldürerek kağan olmuştur.
İlk yapmış olduğu hamle ise Hunlardan toprak isteyen doğu komşularının üzerine yürümek olmuştur. Ardından onları da çok ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Daha sonra yapılan anlaşmada yenilgiye uğramış olan Donghu kavmi, yıllık deve, sığır ve attan bir araya gelen bir vergi vermeye ikna edildiler. Ve Metehan, milattan önce 208 senesinde hakimiyetine onları aldı. Ardından Kuzey Moğolistan üzerinde yaşamakta olan Tunguz halkını da hakimiyeti içerisine aldı. Ordos taraflarında hakimiyet kurmaya çalışan Tahin Türklerini de yenmeyi başardı. Bunun yanı sıra Metehan, Çin üzerine sürekli olarak olarak seferler düzenlemekteydi. Böylelikle Sarı Irmak olarak anılan yerdeki kaleleri egemenliği altına alarak yoluna sürdü. Bu zaferler aracılığıyla Hunlara büyük gelirler getirecek olan ticari yolların kontrollerini de ele geçirmiş oldu. Moğol, Tunguz ve Türk kavimlerini de egemenliği altına aldı. Böylelikle askeri ve stratejik olarak bi hayli kuvvetli duruma gelmeyi de başarmış oldu.
Metehan’ın Topraklarını Büyütmesi
Metehan’ın hüküm sürdüği süre boyunca hemen hemen tüm halk, Hun idaresinin altına girdi. Bu arada tüm göçebe atlı okçuları da bir imparatorluk altında birleştirmiştir. Metehan, tarım havzası üzerinde de kendisine bağlılık yemini etmiş olan vaha şehir devletleri kurmuştur. Bu devletler üzerinde Metehan’ın uygulamış olduğu bu stratejiler sonrasında tüm Asya devletleri aracılığıyla uygulanmaya başlanmıştır. Metehan o dakikadan sonra bölgesi üzerinde askeri gücü ile adeta korku salmıştır. Metehan’ın askeri disiplini ve savaş taktikleri aracılığıyla Çin İmparatorluğu ve etrafındaki kavimlerle yapmış olduğu tüm savaşları elde etmiştir. Hatta öyle ki; ordusunu bile sivil bireylerden değil de, eğitimli ve her an savaşa hazır olan profesyonel askerlerden oluşturmuştur. Ordusunu ayakta tutma işini ise; sahip olduğu geniş topraklardaki tahıl ve yiyecek kaynakları ile sağlamakta idi.
Metehan milattan önce 174 senesinde öldü. Lakin gerisinde bir çok kavmi aynı çatı altında birleştirmiş olan bir imparatorluk bırakmıştı. Öyle bir imparatorluk ki hemen hemen olarak 18 milyon kilometre büyüklüğündeydi. Bu büyük imparatorluğun sınırları ise; Japon Denizi’nden İdil Nehri’ne kadar uzanıyordu. Kuzeyden güneye doğru ise Sibirya’dan başlayarak, Tibet ve Keşmir’e kadar uzanmaktaydı. Metehan’ın devleti büyütmesinin en büyük nedenlerinden birisi de, Çin ordusunun iç karışıklıkları ve idari zafiyet göstermesi olarak bilinmektedir.
