Blaise Pascal, 19 Haziran 1623 günü Fransa’da Clermont’ta dünyaya geldi. Bir Fransız matematikçi ,fizikçi ve bunun yanı sıra teolojist olan Blaise Pascal, Etienne Pascal’ın üçüncü çocuğu ve tek oğluydu.
Daha üç yaşındayken annesinin ölümü üzerine yetim kalır. 7 yaşına gelince, babası Paris’e yerleşti. Paris’te öğrenimine başladı. Kendisi gibi çok güzel ve kültürlü iki kız kardeşi vardı. Bilhassa Jak Qualine, Pascal’ın yaşamında önemli rol oynamıştır. Kız kardeşinin bu etkisi arada bir iyi, fakat çoğu kötü yönde olmuştur.
Pascal dünyaya geldiğunda, Descartes 27 yaşındaydı. Descartes öldükten sonra Pascal daha on iki yıl yaşadı. Newton’dan yalnızca birkaç yıl önce doğmuştur. Descartes ve Fermat gibi büyük matematikçilerle çağdaş olması bir yerde kendisi için bir şanssızlıktı. Bu nedenle, tek başına oluşturabileceği olasılıklar kuramının keşfini Fermat ile paylaşımı yaptı. Kendisini harika çocuk diye ünlü yapan yaratıcı geometri düşüncesini, kendisinden daha az ünlü olan Desargues’dan esinlendi. Daha çok din ve felsefe konularına eğildiği için matematiğe az zaman ayırdı.
Kız kardeşi ona bu hususta egemendi. Buna karşın, yapabileceğinin çok daha yükseksını verdi. Babası antiortodox olduğu için O’nu kendisi yetiştirmeye karar verir. Kendisi de zamanının iyi matematikçilerinden olan Etienne Pascal, oğlunun 15 yaşından önce matematik çalışmaması gerektiğine karar vererek evini matematik dokümanlarından arındırır. Lakin bu ufak Pascal’in yalnızca matematik merakını ateşler, 12 yaşında kendisi geometri çalışmaya başlar. O vakitlerda üçgenin iç açılarının toplamının, iki dik açının toplamına eşit olduğunu bulur, bunun üzerine babası teslimi silah eder ve ona incelemesi için Öklid’in teoremlerini içeren dokümanları verir. Yani matematikle ilgisi çocukluk zamanında matematik eğitimi almadan başlar, sonraları babasıyla birlikte Academie Parsienne deki derslere katılmaya başlar, 16 yaşına geldiğinde burada aktif olarak rol alır, ve profesör Girard Desargues in bir numaralı yardımcısı ve öğrencisi olur. Bu esnada özellikle konikler üzerinde çalışarak konu ile ilgili kitapçık yayınlar.
1639 senesinde da Pascal’ın Esrarengiz Altıgeni ile geometriye katkıda bulunur. Pascal, çok erken gelişen bir çocuktu. Lakin, vücutça bi hayli zayıftı. Bunun tersine, kafası çok göz alıcıtı. Öğrenimi ilk etapta çok başarılı geçiyordu. Çok ufak yaşta olmasına rağmen, matematiğe gösterdiği ilgi çok dikkati çekiyordu. Hatta, matematik problemleriyle gece gündüz uğraşmaya başladı. Sağlığının bozulacağından kuşkulanan babası, bir aralık onun matematik çalışmasına engel olduysa da, onun bu davranışı Pascal’ın matematik çalışmasına daha çok yöneltti.
Geometri çalışmak için oyunlarını bıraktı. On iki yaşında babasına, geometrinin ne dernek olduğunu sordu. Euclides’in “Elements” adlı geometri kitabını kısa bir zaman içinde yutarcasına bir roman gibi okudu. Hiç bir yardım görmeden ve hiç bir geometri okumadan, çok ufak yaşta bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece, yani iki dik açı olduğunu ispatlamıştır. Daha önce, hiç bir kitabı okumadan, Öklid’in bir çok önermesini ispatlamıştı, Yine, Pascal ile ilgili abartma yapmaktan özellikle kaçınan kız kardeşi Gilbert’in anlattıklarına göre; Pascal Öklid’in ilk 32 önermesini Elements adlı kitabındaki sıraya göre bulmuştur. Otuz ikinci önerme ise, bir üçgenin iç açılarının toplamı ile alakalı ispatıdır. Daha 16 yaşındayken konikler üzerine bir inceleme yazdı. 1642’de bir hesap makinesi icat etti.
Matematikle uğraşan babasıyla birlikte Paris Mersenne Akademisi’ne kabul edildi. Pascal 14 yaşına gelince, Mersenne aracılığıyla yönetilen ilmi tartışmalara kabul edildi. Bu tartışmaların yapılması, Fransız İlimler Akademisini doğurdu. Pascal kendi kendine bir geometrici olmuştu. Baba Pascal’ın hükümet makamlarıyla boğuşması aileyi kötü duruma düşürdü. Güzel ve göz alıcı kız kardeşi Jacqueline, vergi hususunda babası ile anlaşmazlığa düşen Cardinal de Richelieu’yu eğlendirmek için, önünde oynatılan bir oyunda kendisini tanıtmadan oyuna çıkar. Kendini hayran eden artistin kim olduğunu öğrenen Cardinal, tüm aileyi bağışlar ve ondan sonra baba Pascal’a bir memurluk verir.
Pascal, on altı yaşından önce, 1639 senesinde, geometrilerin en güzel teoremini ispat etti. On dokuzuncu yüzyılda yaşayan İngiliz matematikçisi ünlü Sylvester, Pascal’ın bu büyük teoremine “kedi beşiği” adını vermiştir. Pascal, on bir yaşına gelince sesler ile ilgili bir eser vermiştir. On altı yaşındayken, konikler üzerine bir eser yazarak, ünlü Descartes’i hayretlere düşürmüştür. On sekiz yaşına gelince, şimdi Paris sanayi müzesinde gizli tutulan hesap makinesini bulmuştur. Fizikte, havanın ağırlığını, sıvıların denge halini ve basıncı ile ilgili Pascal kanunlarını bulmuştur. Apollonius ve başkalarının çalışmalarını birer sonuç kabul eden dört yüz tane önerine ortaya koymuştur. Bu eserin tümü basılamadığı için, bir daha da ele geçmemek üzere kaybolmuştur. Lakin, Gottfried Leibniz bu eserin bir kopyasını görmüş ve onu inceleme şanslılığına ermiştir.
Pascal’ın bu eseri geometrik bir metrik olmayıp bir izdüşüm geometrisidir. Aristo, matematiği çokluklar ilmi diye tanımlıyordu. Oysa Pascal’ın geometrisinde çokluk yoktur. Pascal, on yedi yaşından ölümü olan otuz dokuz yaşına kadar ızdırapsız ve acısız gün görmedi. Hazımsızlık, mide ağrıları, uykusuzluk, yan uyuklamalar ve bu ağrıların verdiği gece kabusları onu yedi bitirdi. Böyle olmasına karşın, yine de bu ağrılar içinde durmadan çalışıyordu. Pascala göre rastlantı geometriye dökülebilir. Onun olasılıklar hesabına yaklaşımı, Pascal üçgeni denen aritmetik üçgene dayanır. Pascal ardından sikloit üzerine incelemelere başladı ve ”Traité des sinus du quart du cercle (Çeyrek çemberin sinüsleri üzerine inceleme)” adlı yapıtında Leibniz ‘in de yararlanacağı kişiliğistik üçgeni buldu…
1653’ten bu yana matematik ve fizik üzerine çalışarak sıvıların kararsızlığı üzerine bir kitapçık yazar. Bu kitapçıkta Pascal’ın basınç kanunu açıklanır. Kendisi binom üçgeni üzerinde çalışan ilk matematikçi olmasa da bu hususta çalışması değişik gelişmelere ışık tutmuştur…Aynı yıl babasının bir vergi toplama memuru olarak tayini çıkması üzerine Paris’i terk ederek Rouen şehrine yerleşirler. Burada babasına yardımcı olmak maksadıyla ilk rakamsal hesap makinesini yapar, bunu gerçekleştirmek için 1642-1645 senelerı içinde çalışır, 23 yaşlarında, kız kardeşinin baskı ve etkisiyle Hıristiyan dinine ve bunun içinde bazı tarikatlara girdi. Bu hususta epey sarsıntılar da geçirdi. Lakin, yine onda matematik ağır bastı. Pascal, hurma ağaçları gibi tepeden kurumaya başladı. Aynı yıl hazım organları bozuldu. Bu ara geçici bir felç geçirdi. Bu ona çok ağrılar verdi. Her şeye rağmen, düşüncesi ve kafasının çalışmaları sürüyordu. 1648 senesinde Toriçelli’nin çalışmalarını inceleyerek, onun da önüne geçti. Yükseklikle basıncın değiştiğini saptadı. Descartes, Pascal ile çeşitli konuları konuşmak ve özellikle barometre ile ilgili bilgi almak için geldi. Bu iki bilginin yaradılış ve ruhsal durumları pek uyuşmuyordu. Descartes, konikler üzerine yazılan eserin on altı yaşında bir çocuk aracılığıyla yazıldığına inanmayı açıkça kabul etmedi. Daha da ileri giderek, Pascal’ın barometre deneyleri düşüncesini, Mersenne’nin çalışmalarından çalmış olmasından şüphelendi.
Descartes ile Pascal’ın aralarında çekememezliğe neden olan üçüncü konu din üzerine olan düşüncelerindeki ayrılıklardı. Descartes Cizvitleri tutuyor, Pascal ise Jansen’in mezhebini savunuyordu. Pascal’ın açık sözlü kız kardeşi Jacqueline’nin kelimelerine bakılırsa, bu iki dahi birbirlerini bi hayli kıskanıyorlardı. Bu nedenle de, adı geçen yukarıdaki görüşme ve ziyaret soğuk bir buluşma olmuştu. Descartes’in genç dostuna bazı öğütleri oldu. Pascal da onu ciddiye almadı. 1658 senesinin bir gecesinde, uykusuzluk ve diş ağrılarından kıvranan Pascal, kerpetenin egemen olduğu bir zamanda, korkunç ağrılarını unutmak maksadıyla, bir çok ünlü matematikçinin uğraştığı zarif sikloid eğrisine daldı. Tüm ağrılarının geçtiğini gördü. Ya da, sikloid üzerine o kadar daldı ki, tüm ağrı ve acılarını unuttu. Tam sekiz gün sikloid geometrisi üzerinde çalıştı. Bu eğri ile alakalı olan çeşitli problemleri çözmeyi başardı. Bu buluşlarının bazılarını takma Amos Detonville imzasıyla, Fransız ve İngiliz matematikçilerine meydan ,okumak maksadıyla basılmıştır. 1658 senesinde kendini bi hayli hasta hissetti. Kısa aralıklarla gelen uyuklamalar dışında, şiddetli ve dinmek bilmeyen baş ağrıları ona çok eziyet ediyordu. Tam dört yıl bu ağrılarla kıvrandı. 1662 senesinin haziran ayında otuz dokuz yaşındayken öldü. Ölümünden sonra yapılan otopsisinde, ağrılarının nedeninin bir hayli önemli beyin hastalığından ileri geldiği saptandı.
Pascal’ın felsefeyle alakalı en ünlü kitabı Pensées (Düşünceler), din, hayat ,bilim üzerine, Onun daha çok dinsel yönünü ve Allah inancını ortaya kor, bunu da şöyle diyerek gösterir; If God does not exist, one will lose nothing by believing in him, while if he does exist, one will lose everything by not believing. (Eğer Tanrı yoksa insan ona inanmakla hiçbir şey kaybetmeyecek, fakat varsa inanmamakla çok şey kaybedecek.) Bu kitabı yaşadığı devirde yayına girmesina izin verilmese de ölümünden birkaç yıl sonra yayınlanmıştır.
Blaise Pascal 19 Ağustos 1662 tarihinde kanser sebebiyle Paris’te öldü.
Pascal, Pierre de Fermat ile birlikte olasılıklar kuramını kurmakla, yeni bir matematik dünyası yaratmış oluyordu. Bu kuramın tüm inceliklerini ortaya döktü. Bu kuramı oluştururken, Fermat ile sürekli olarak haberleşmişlerdir. Yapılan bu mektup görüşmeleri incelendiğinde, bu kuramın gerçek kurucularının Pascal ile Fermat’ın eşit payları olduğu görülür. Yaptıkları şeyler temelde aynı, fakat derinlemesine inilmeleri ayrı ayrıdır. Bunun yanı sıra Pascal’ın düştüğü ufak hatayı Fermat belirtince, Pascal da bu hatasını hemen düzeltti. Bu haberleşmedeki ilk mektuplar kaybolmuşsa da, ardındanki mektuplar hala eldedir. Bu büyük olasılıklar kuramının çıkış nedeni, Pascal’a kumarbaz Chevalier de Mere aracılığıyla önerilmesiydi. En önemli görevi de elli iki kağıt oyunu oynuyordu. Bu ara tavla zarlarının, şekilleri aynı olan ayrı renkli bilyelerin önemi büyüktür. Buna bağlı olarak, ünlü Pascal üçgeni dünyaya geldi.
Pascal’ın bu üçgeni, ardındanki senelerda çok kullanıldı. Bilhassa seri açılımları ve binom açılımı bu yöntemle rahatlıkla bulunur.