Agatha Christie, 15 Eylül 1890 senesinde İngiltere’nin Torquay şehrinde dünyaya geldi. Babası Frederick Alvah Miller, Agatha halen ufak yaştayken öldü.
Annesi aracılığıyla evde eğitilen ufak kız, yalnız bir çocukluk geçirdi. Küçük yaşta öyküler yazmaya başladı. 16 yaşında, şan öğrenimi görmek üzere Paris’e yollandıysa da kısa bir sürede bundan vazgeçti. Ciddi anlamda ilk edebi denemeleri, duygusal konuları ele alan öyküler oldu. 1914’te Albay Archibald Christie adlı bir albay pilot ile evlendi ve yeniden Fransa’ya gitti.
Dislektik olmasına rağmen öykü, roman okumayı çok seviyordu. Fransa’dayken vakit geçirmek üzere okuduğu dedektif öykülerinin daha iyilerini yazabileceğini düşünerek ilk polis romanı olan The Mysterous Affair at Styles’ı (Styles’daki Esrarengiz Olay) yazdı. Kitap çeşitli yayınevleri aracılığıyla geri çevrildikten sonra 1920’de Bodley Head Yayınevi aracılığıyla kabul edildi. Bu roman, Agatha Christie’nin ilk Hercule Poirot’u romanıdır.
Agatha Christie 1926’da 11 gün boyunca kaybolur. Bütün aramalara rağmen bulunamaz. Arabası bir göl kenarında bulunur; ağaçlara çarpmış, bavulları dağılmış bir biçimde… Amaç, bellidir; ”Agatha Christie göle düştü” süsü vermektir. Sonra birden görülmektedir Agatha Christie. Ama hiçbir açıklama yapmaz. Kimlerine göre Agatha Christie geçici hafıza kaybına uğradı. Kimilerine göre, Agatha Christie kocasının sevgilisini öldürmek planları yapmak için bilmediği bir yere gitti. Sır, hâlâ meçhul.
Hercule Poirot, zekası, şaka kabiliyeti, keskin gözlemciliği ve Avrupalı inceliği ile seçkinleşen Belçikalı bir dedektiftir. Cinayetleri “ufak gri hücreler” dediği beynini tercih ederek çözmesi ve bu arada da İngiliz yüksek sınıfının özel yaşamının saklı yönlerini ortaya dökmesi ile tanınır. Agatha Christie’nin art arda yazmaya başladığı polis romanları Poirot tipine ülkeler arası ün kazandırdı. Yazar bunun bunun yanında Miss Marple adının verdiği bir tip daha yarattı. Sevimli bir yaşlı kız olan amatör dedektif Miss Marple da çok tutuldu. 1928’de ilk kocasından boşanıp Max Mallowan ile evlendikten sonra bir çok ülke gezip görme fırsatı bulan Christie’nin romanları 1930’lu senelerda, çoğunlukla ülkeler arası mekanlarda geçmeye başladı.
Hayranlarınca her kitabı beğenilmekle birlikte, Agatha Christie’nin edebi endişelarla yazdığı bazı romanlar eleştirmenlerin de dikkatini çekti. On Küçük Zenci ise polis romanının klasikleri içindedır. Agatha Christie, İngiliz töre romanı geleneğinde yazdığı polis romanları ile dünya edebiyatında kendine özgü bir yerin sahibi olmuştur.
Agatha Christie, 1971 senesinde İngiltere’nin en yüksek onur ünvanı olan Britanya İmparatorluğu Kadın Komutanı unvanını almıştır.