Sir Alexander Fleming, 6 Ağustos 1881 senesinde İskoçya’da dünyaya geldi. Kilmarnock’taki akademide iki yıl bulundu ve sonrasında Birinci Dünya Savaşı çıkana dek Londra’daki St. Mary’s Hospital’da hizmet verdi. Savaş esnasında cephelerde bulundu.
Cephelerdeki hizmeti sırasında askerlerin enfeksiyonlar sonucu korkunç ölümlerine şahit olmuştu, savaşın bitiminden sonra St. Mary’s Hospital’a geri döndü ve çalışmalarını antiseptikler üzerinde yoğunlaştırdı.
Alexander Fleming, her iki keşfini de 1920’li senelerda rastlantılar sonucu yapmıştır. İlki olan lizozom, Fleming’in içinde bir bakteri ağı olan kapların içine hapşırması sonucu bulundu. Birkaç gün sonra fark etti ki mukusla temas eden bölgedeki bakteriler ölmüştür.
Londra’da hastanede olduğu 1924-1948 senelerı içinde ilmi çalışmalarda bulundu. 1927 senesinde başlayarak penicillium cinsi içinde bir küfün özellikleri üzerinde incelemeler yaptı. Çıbanlara sebeb olan bakterilerin üretilmesi sırasında havadan gelen bazı sporların saf kültürü mavi-yeşil renkli bir küf lekesi gibi çevrelediğini ve bakterileri öldürdüğünü tesbit etti. Aynı sene penicillium üzerindeki bakteriyolojik tetkiklerini bitirmesine rağmen maddeyi üretmek için maddi imkânı olmadığından 1939 yılına kadar bekledi. Sir Howart Florey, Ernest Boris Chain adlı bilginler kendisine yardımda bulundular ve birliktece penisilinin formolojik ve klinik çalışmalarını Oxford Okulunda bitirdiler. Böylelikle sınai olarak penisilinin üretimi Amerika’da başladı. İki arkadaşı ile birlikte 1945 senesinde Nobel Tıp Ödülünü kazandı. Başlıca eseri Penisilinin Tatbikatta Kullanılması adlı kitabıdır.
Fleming’in laboratuarı her zaman dağınık olurdu, fakat 1928 senesinin Eylül’ünde bu durum bir avantaja dönüştü, labotatuarın dört bir yanına dağılmış türlü deneyleri bir düzene sokmaya çalışıyordu. Sıraya koyarken her birini dikkatle inceliyordu ki enteresan bir mantar kolonisi keşfetti, mantarlar Staphylococcus aureus bakterisi aracılığıyla sarılmış kaplarda yetişmişlerdi. Lakin dikkatle incelendiğinde görünecekti ki bu mantarlar, zararlı olmaya potansiyeli olan bakterileri yıkıyordu. Bunun anlamı mantarın zararlı hücreleri yok ettiğiydi. Bunun önemini hemen kavradı ve 1929’da Penisilin adını verdiği keşfi ile ilgili bir makale paylaşımı yaptı.
Fleming genelde bahçe toprağı ile çalışırdı, bu da bir kimyager için zor bir işti, çünkü bahçe toprağını analiz etmek, elemek ve içinde doğru mantarları yetiştirmek uzun ve zahmetli bir zamanti. Fleming buluşunu buradan daha ileriye taşımadı. Buluşun bu günkü haline gelmesi iki farklı bilim adamına kalmıştı, Howard Florey ve Ernst Boris Chain, penisilininin geliştirilip etkili bir hale getirilmesini sağladılar. Bu çalışmaları aracılığıyla İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında birden fazla insanın yaşamı kurtuldu.
Fleming, 11 Mart 1955 tarihinde Londra’da kalp krizi sebebiyle öldü..
Buluşuyla modern tıbbın antibiyotiklere bakışını değiştirmiş, milyonların yaşamını kurtarmıştır.