Lorenzo Romano Amedeo Carlo Avogadro, 9 Ağustos 1776 senesinde Torino’da, köklü ve asil bir aile olan Piedmont ailesinin bir üyesi olarak dünyaya geldi. 20 yaşında, kilise eğitimi bitirip çalışmaya başladı. Lakin kısa bir süre sonra kendini fizik ve matematik bölgesindeki çalışmalara adadı. 1809’da bu dalları, Vercelli’deki bir lisede (liceo) öğretmeye başladı.
Amedeo Avogadro, 1820’de, Turin Üniversitesi’nde fizik profesörü oldu. 1821’deki Sardinia Kralı’na karşı olan ayaklanmalarda aktif rol aldı. Bunun sonucu olarak da 1823 senesinde üniversitedeki görevinden alındı.
Lakin Avogadro’nun da sahip olduğu fikirler zamanla – Savoy krallarının da katkılarıyla – daha kabullenilir oldu ve 1848’de Charles Albert, modern anayasayı açıklayınca Avogadro Turin’deki görevine geri getirildi. 20 yıl daha burda profesörlüğe sürdü.
Çok düzgün ve dinine uygun bir hayat sürmüşe andıran Avogadro’nun özel yaşamı ve politik yaşamı ile ilgili çok az şey bilinmektedir. Felicita Mazzé’yle evliydi ve altı çocukları oldu. Bazı tarihi çalışmalar, Sardinya’da, Charles Albert’ın modern anayasasıyla son anda önlenen bir ayaklanmayı maddi açıdan desteklediğini savunmaktadır. Lakin bu hususta çok az bilgi olduğundan, iddialar fakat kuşku olarak kalmıştır. Avogadro, istatistik, meteoroloji ve ölçü sistemlerinde önemli rollar oynamıştır. Aynı zamanda Halk Bilgilendirilmesi Kraliyet Üstün Konseyi’nin de bir üyesiydi.
Avogadro’nun molarite ve moleküler ağırlık hususundaki çalışmalarının anısına, bir mol, Avogadro sayısı olarak adlandırılmıştır. Bunun değeri hemen hemen olarak 6.02214199 × 1023’tür. Johann Josef Loschmidt, Avogadro sayısını ilk hesaplayandır ki, sabit, hala Loschmidt sayısı olarak da anılır. Avogadro sayısı, genelde kimyasal tepkimelerinin sonuçlarını ölçmede kullanılır ve kimyagerlerin, maddelerin tam anlamıyla hangi miktarda tepkime de bulunduklarını belirlemelerine yardımcı olmaktadır.
Amedeo Avogadro, 9 Temmuz 1856 tarihinde Torino’da öldü.
Amedeo Avogadro Çalışmaları
Vercelli’de kaldığı zamanda, defterine şöyle bir not düşmüştü.aynı hacimdeki gazlar, aynı sıcaklık ve basınç sağlandığı halde, aynı sayıda moleküle sahiptirler
Bu not kimyanın geleceği için çok önemliydi; çünkü bugün Avogadro yasası olarak adlandırdığımız yasa bu hipotezi öne sürer.
Bu notu, De Lamétherie’nin Journal de Physique, de Chimie et d’Histoire naturelle’e (Fizik, Kimya ve Doğa Tarihi Dergisi) yolladı ve 14 Temmuz, 1811’de, Essai d’une manière de déterminer les masses relatives des molecules élémentaires des corps, et les proportions selon lesquelles elles entrent dans ces combinaisons (Ana moleküllerin göreceli kütlelerini ve tepkimeye girdikleri oranları belirlemeye dair bir deneme) başlığıyla yayınlandı.
Avogadro yasasına göre, değişik gazların aynı hacimlerinin kütlelerinin içindeki ilişki, aralarındaki moleküler ağırlık farklarıyla doğrudan ilişkiliydi. Bu nedenle de değişik moleküler ağırlıkların gaz emsallarinin kütlelerinden hesaplanabileceğini söylemiştir.
Avogadro, bu düşüncesini, Joseph Louis Gay-Lussac’ın 1808’te paylaşımı yaptığı yasasının sonrasında öne sürmüştür. Avogadro’nun en zorlandığı şey, zamanın bilim adamlarının, atomlar ve moleküller ile ilgiliki kesin fikirlerinin tam oluşmamasıydı. Nitekim ki Avogadro’nun en büyük katkılarından biri, molekülle atom kavramlarını birbirinden ayırmada basit parçaların da moleküllerden oluştuğunu ve bunların atomlardan oluşabileceğini göstermesidir. Mesela, John Dalton bu olasılığı göz önünde bulundurmamıştır. Avogadro, aslında “atom” kelimesini kullanmamıştır; çünkü hem “atom”, hem de “molekül” sözcükleri aynı anlamda kullanılıyordu. Onun yerine, Avogadro, üç çeşit “molekül” olduğunu ve bunlardan birinin de “ana molekül” (atom) olduğunu savunmuştur. Aynı zamanda kütleyle ağırlık kavramlarını ayırmaya özellikle önem vermiştir.
Avogadro, 1814’te, Mémoire sur les masses relatives des molécules des corps simples, ou densités présumées de leur gaz, et sur la constitution de quelques-uns de leur composés, pour servir de suite à l’Essai sur le même sujet, publié dans le Journal de Physique, juillet 1811’u (Fizik Dergisi’nde 1811 Temmuz’unda yayına giren aynı husustaki bir denemeyle uyuşması için moleküllerin göreceli kütleleri veya gazların yoğunlukları ve oluşturdukları yapılar üzerine birkaç not) paylaşımı yaptı.
1821’de, kısa süre arayla iki tane daha paylaşımı yaptı: Nouvelles considérations sur la théorie des proportions déterminées dans les combinaisons, et sur la détermination des masses des molécules des corps (Tepkimelerdeki sabit oranlar teorisi ve molekül kütlelerinin belirlenmesi üzerine yeni değerlendirmeler) ve Mémoire sur la manière de ramener les composès organiques aux lois ordinaires des proportions déterminées (Organik yapıları, belirlenmiş oranlar yasasına göre geri getirme üzerine gözlem). 1841’de, tüm çalışmalarını tamamlayarak, dört cilt halinde, Fisica dei corpi ponderabili, ossia Trattato della costituzione materiale de’ corpi’de bastı.
Bilim dünyası, Avogadro’nun teorisine çok önem vermediğinden, teori hemen kabul edilmedi. André-Marie Ampère, üç yıl sonra farklı metotlarla aynı sonuçları bulunca da bir şey değişmedi.
Lakin; Charles Frédéric Gerhardt, Auguste Laurent ve Williamson’ın organik kimya üzerinde yaptığı incelemelerin neticesinde teorinin doğrulu test edilebildi.
Ne yazık ki, yapılan bazı deneylerde, bazı anorganik maddeler yasanın dışına çıktı. Bu husustaki kesinlik fakat 1860’ta, Avogadro’nun ölümünden dört yıl sonra yaratıldı; Stanislao Cannizzaro, bu eksepsyonların, bazı gazların moleküllerinin belirli sıcaklıklarda bağlantısızlık yaşamasından ortaya çıktığını açıkladı. Ayrıca, Avogadro yasasının yalnızca moleküler kütlenin değil, atomik kütlenin de bulunmasını sağladığını savundu.
Rudolf Clausius’un kinetik teorisi, Avogadro’nun yasasını destekleyen başka bir ispat sundu. Çok süre geçmeden, J. H. van’t Hoff’un sıvılarla gazların davranışlarının benzerlikleri üzerine yaptığı çalışmalar, Avogadro’nun kanununu son kez onayladı. O zamandan beri de, Amedeo Avogadro, atomik teorinin babası olarak kabul edilir.