Halil Cibran (Kahlil Gibran), 6 Ocak 1883 senesinde Lübnan’da dünyaya geldi. 1931 senesinde, uzun süredir yakayı ele verdiğı hastalıktan kurtulamayarak yalnızlık ve yoksulluk içinde öldü. Arzusu üzerine, dünyaya geldiğu yer olan Bsharri köyüne gömüldü.
Arapça konuşan ve onun yazılarını bu dilde takip eden milyonlarca insan Halil Cibran’ı çağının dahisi olarak kabul ederler. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran bunun yanı sıra başarılı bir ressam idi.
Resimlerinin bazıları şimdilerde dünyanın bir çok şehrinde sergilenmektedir. Yaşamının hemen hemen son yirmi yılını ABD’de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır.
Ünlü kitabı “Ermiş-The Prophet” ABD’de ellinin üzerinde baskı yapmıştır. Gençliğe yol gösterici olma özelliğini halen sürdürmektedir. Bir Yakın Doğu’lu şairin Batı dünyasında bu denli etkili olabilmesi enteresan görülebilir. Lakin işlediği temaların evrenselliği ve İngiliz dilini kullanmaktaki ustalığı, üzerinde toplanan ilginin sürekli olarakliğini haklı çıkarmaktadır.
Ermiş’i en büyük başarısı olarak gören Halil Cibran şöyle demişti:
“Lübnan’da bu kitabı yazmayı ilk kez tasarladığımdan beri, bir tek günüm bile Ermiş’siz geçmedi. Kitap benim bir parçam haline gelmiş gibiydi. Metni yayımcıma teslim etmeden önce tam dört yıl elimde tuttum. Çünkü emin olmak istedim, içindeki her sözcüğün kendimden verebileceğim en iyi sözcük olduğundan emin olmak istedim.”
60’lı ve 70’li senelerda Batı Avrupa ve ABD gençliği içinde en yaygın okunan ve tartışılan yazarlardan biridir Halil Cibran ve şimdilerde de güncelliğini korumakta, birden çok genç yazar ve şairin yapıtlarına esin kaynağı olmaktadır. En ünlü kitabı olan Ermiş, 68 kuşağı gençliğinin el kitabı haline gelmiş ve ilham vermiştir.
Cibran tüm yapıtlarında kutsal kitaplarındakini andırır bir dil kullanmıştır. Yazılarında Doğu ile Batı felsefelerin kuvvetli bir sentezini sezmemek olanaksızdır. Bunda, şüphesiz dünyaya geldiğu ve yaşadığı toprakların, uygarlığın beşiği ve üç büyük dinin yeşerip yaygınlaştığı yerler oluşunun etkisi büyüktür.
Rodin, Cibran’ı “20.yüzyılın Blake’i” olarak nitelemektedir. Gerçekten ruhban sınıfını acımasızca eleştirmesi yönünden, on dokuzuncu yüzyıl şairi Blake ile benzerlik gösterir. Tüm yaşamı boyunca ruhban sınıfına karşı çıkmış olan Cibran, Hristyan olmasına karşın insanlığı bir bütün olarak düşünmüş, çeşitli dinlere mensup toplulukların birarada yaşadığı ülkesi Lübnan’da Arap birliğini ateşli bir biçimde savunmuştur.
Yaşadığı zamanda ve şimdilerde, felsefesi ve siyasi görüşleriyle derin izler bırakan Halil Cibran, şüphesiz çağımızın yetiştirdiği en önemli düşünür ve şairlerden biridir.
Halil Cibran’ın Sözlerinden Bazıları…
Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun,
Ne duyabiliyorsun.
Bir elmanın yüreğinde gizli tutulan tohum görülmez bir elma bahçesidir. Ama bu tohum bir kayaya rastgelirse ondan hiçbir şey çıkmaz.
Biz sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi onları yetaptan çok önce tercih ederiz
Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden gayrı bir şey göremezsin.
İnsanın hakikati, sana gösterdiğinde değil, gösteremediğindedir. Bundan ötürü onu tanımak istersen dediklerine değil, demediklerine kulak ver.
Toprağın neresini kazarsan kaz, bir define bulacaksın. Lakin bir çiftçinin inancıyla kazmalısın.
Hayatın bütün esrarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. Çünkü o da yaşamın sırlarından biridir.
Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır.
Sahip olduklarınızdan verdiğinizde çok az şey vermiş olursunuz. Gerçek veriş kendinizden vermektir.
Öğrenimsiz akıl sürülmemiş tarlaya benzer.
‘Tek doğruyu buldum’ değil, ‘Bir doğruyu buldum’ deyin.
Ne gariptir ki toplum olarak,aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana,yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.
Halil Cibran Bazı Kitapları
Kırık Kanatlar
Haberci
Gezgin
Deli
Ermiş
Ermişin Bahçesi
İnsanoğlu İsa
Sözler
Dünya Tanrıları
Asi Ruhlar
Kum ve köpük avare
Gönül sırları (derleme)
Aforizmalar
Tanrı elçisi