Hipokrat, M.Ö. 460 senesinde Kos Adası’nda dünyaya geldi. Babası da hekim olan Hipokrat, tababet ile ilk derslerini babasından almıştır. Hayatının büyük bir kısmı gezmekle geçen Hipokrat, gerçek tababetin kurucusu sayılır. Tedavi san’atını birtakım eski inanışlardan arındıran, hastalıkların ilk tariflerini ortaya koyan, medikal deontolojinin temellerini atan Hipokrat’ın en ünlü eseri “La Medicine (Tababet)”dir.
Hipokrat bu eserinde iyi bir hekimi şu biçimde tarif etmektedir: “Hekimin, renkli bir çehresi ve kuvvetli bir vücudu olmalıdır; çünkü halk, sağlıklı görünmeyen bir hekimin başkalarını doğru dürüst tedavi edemeyeceği kanısındadır. Ayrıca hekim, kişisel temizliğine çok dikkat etmeli ve güzel kokmalıdır.
Hipokrat’ın aforizmaları da ünlüdür. Sonradan derlenen bu sözler, özellikle ileri tarihlerde islam hekimlerince çok önemsenmiştir.
– Hekim, tatlı sözlü olmalıdır.
– Hekim, hastasının yanında gerektiği kadar kalmalıdır.
– Hekim, çağrıldığı hastaya söz verdiği zamanda gitmelidir.
Tıpta yemin denilince ilk akla gelen Hipokrat’tır. Hipokrat, hekimlik gibi kutsal bir mesleğe girecek olan her genci yemin gibi manevi bir bağla etki altında tutmak ve böylece hekimliğin asıl geleneklerini korumak istemiştir.
Hipokrat’ın ölüm tarihi kesinlikle belli değildir. M.Ö. 377-359 senelerı içinde öldüğü kanısına varılmaktadır.