İlhan İrem Kimdir? Biyografi Sayfası

Aynı kadro ile 1972’ye kadar Bursa Çelik Palas Oteli’nde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü.

İlhan İrem sanat yaşamında 70’li senelerı “romantik dönem” olarak adlandırır. Bu zamanda single plaklar ve romantik hit parçalar üretmiştir.

1973 senesinde kendi imkânları ile Diskotür şifrketina yaptığı ilk 45’liği “Birleşsin Bütün Eller – Bazı zaman Neşe Bazı zaman Keder” ile beklediği başarıyı yakalayamadı. Plak şifrketinın bestelerini başka sanatçılara söyletme isteğini geri çevirdikten sonra yapmış olduğu ikinci 45’liği “Yazık Oldu Yarınlara – Haydi Sil Gözlerini” genç sanatçıyı bir anda Türkiye’deki en popüler sarkıcılardan biri yaptı. 1975 senesinde yayına giren üçüncü 45’liği “Anlasana” ile başarısını sürdürdi.

1976 senesinde paylaşımı yaptığı dördüncü 45’liği, tanrıyı sorguladığı “Kuklacı Amca” şarkısı sebebiyle gelen baskılar neticesinde plak şirketi aracılığıyla piyasadan toplatıldı. 1976 senesinde ilk uzunçalar çalışması olan “İlhan İrem 1973-1976” yayınlandı. Havalar Nasıl, İşte Hayat, Son Selam, Ayrılık Akşamı, Sen Bilirsin, Bal Ağızlım gibi her yaptığı 45’lik liste başı oldu. 1973-1981 senelerı içinde toplam 10 adet 45’liği paylaşımı yaptı.

1979 senesinde paylaşımı yaptığı senfonik yapıdaki “Sevgiliye” uzunçaları ile Esin Engin’in aranjörlüğünde ilk defa akademik bir çalışmayla müzik yaşamında yeni bir yola saptı. “Sevgiliye” albümünde ilk defa kendi yazdığı sözler dışında bir Nazım Hikmet’in şiiri olan “Hoşgeldin Kadınım”ı besteledi ve Hoşgeldin adı ile seslendirdi.

80’li seneler pencere albümüyle başlayan popüler kültürden uzaklaşma sürecine denk gelir. Bu zamandaki eserlerinde toplumsal sorunlara karşı hassaslığının arttığı gözlemlenir.

İrem bu sürede -kendi ifadesiyle- 12 Eylül 1980 Darbesi ve sonrasında gelen “Amerikan-Arap karışımı liberalizm” ile sanatsal ve insani değerlerin yok olma sürecinin başladığını iddia ederek ve buna tepki göstererek sahnelerden geri çekilmeye başladı. Öncelikle yine kendi ifadesiyle “içtenliksiz, soluk, günü yaşayan ve anlamsız kalabalıklar olduğuna karar verdiği insanlardan” ve “ürettiklerinden fazla şekillerle ilgilenen popüler kültürden” uzaklaştı.” 87’ye kadar sürecek bir inziva için Tarabya’daki evine kapandı. Bu zamanda kendi tabiriyle “kendi içine, iç uzaylarına derin yolculuklar yapmayı” öğrendi.

Müziğe verdiği ara 70’li senelerdaki şarkılarındaki hüzün temasından huzur ve metafizik temalı şarkılara uzanan bir süreci başlattı. Bu zamanda bir rock senfoni yazdı. 1981 senesinde askerliğinde yaptığı bestelerden bir araya gelen “Bezgin”i paylaşımı yaptıktan sonra, 1983 senesinde 7 yıllık bir çalışmanın ürünü olan 150 dakikalık senfonik rock üçlemeyi, Pencere, Köprü, Ve Ötesi üç ayrı albüm halinde sırayla yayınlandı.

Kesintisiz bir müzikal yapıdan bir araya gelen rock senfoninin ilk albümü olan ”Pencere” yayına girdiği 1983 senesinde Altın Plak ödülü aldı. “Pencere”, İlhan İrem’in ”Koridor” ve ”Seni Seviyorum” albümleri ile birlikte birden fazla kez “Bütün Zamanların En İyi Albümü” seçildi.

1984 senesinde Türkiye’yi Bulgaristan’da tertip edilen Altın Orfe Yarışması’nda temsil etti. Gazeteciler Özel Ödülü’nü kazandı.

1985 senesinde üçlemenin ikinci albümü ”Köprü” ve İlhan İrem’in ilk kitabı ”Pencere… Köprü… Ve Ötesi…” yayınlandı. Kitapta İlhan İrem’in Rock Senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öykü ve bu öykünün Nuri Kurtcebe aracılığıyla görüntülenmiş çizgileri ile Burak Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer’in İlhan İrem Müziği üzerine kapsamlı bir araştırması yer aldı.

1986 senesinde kelimelerini yazdığı “Halley” Melih Kibar aracılığıyla bestelendi ve Türkiye’ye Eurovizyon Şarkı Yarışması’nda o yıla kadar alınan en iyi dereceyi getirdi.

1987 senesinde üçlemenin son bölümü olarak ”Ve Ötesi” albümü ile “Uzaklarda Biri Var” adlı ikinci kitabı yayınlandı.

1988 senesinde “Dünden Yarına”, 1989 senesinde “Uçun Kuşlar Uçun” albümleri yayınlandı. Kültür Bakanlığı “Blues For Molla” isimli şarkının albümden çıkartılması koşuluyla “Uçun Kuşlar Uçun” albümüne yayın izni verdi.

Humeyni’nin yazar Salman Rüşdi’ye verdiği ölüm fetvasını hicveden şarkı 29 Ekim 2008 tarihinde Cumhuriyetin 85. Yılında sanatçı aracılığıyla günışığına çıkartılarak radyolara dağıtıldı.

1990 senesinde üçüncü kitap olan “Katastrof” (Şiirler) ve “Pencere.. Köprü… Ve Ötesi…” üçlemesi kapsamlı bir konsept olarak tek albüm halinde yayınlandı.

İlhan-ı Aşk albümüyle başlayan ve sonrasında gelen “Koridor” ve “Seni Seviyorum” albümleri ile devam eden süreçtir. İrem bu sürede siyahlar giyinmeye başladı toplum ve sanat ortamında hissettiğini dile getirdiği duyarsızlığa bir sessiz direniş olarak popüler kültürden tamamen çekildi ve 1992-2006 senelerı içinde konserlerine ara verdi.

İlhan İrem’in “Işığa ve yeni boyutlara açılan koridor” betimlemesi ile başlattığı fizikî kayboluş süreci, albüm çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü, kitap ve yazın çalışmalarını yoğunlaştırdığı dönemdir.  Bu dönem sanatçının müziğinin felsefi boyutlara dönüşerek kalabalıklarla buluşma senelerıdır.  Ayrıca bu sürede İlhan İrem, 4 albümden bir araya gelen çok kapsamlı bir “Best Of” serisi yayınlayarak tüm repertuarını ulaşılabilir hale getirmiştir.)

1992 senesinde “İlhan-ı Aşk” albümünü paylaşımı yaptı. 1994 senesinde yayına giren “Koridor” ve “Romans” albümleri ile birlikte aynı yıl dördüncü kitap “Delirium” (denemeler) piyasaya çıktı.

1995 senesinde “Sevgililer Günü / The Best Of İlhan İrem 1”, 1997 senesinde “Aşk İksiri & Cadı Ağacı / The Best Of İlhan İrem 2”, 1998 senesinde “Hayat Öpücüğü / The Best Of İlhan İrem 3” albümü ve “Millenium / Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri” (Denemeler) adlı beşinci kitap okuyucuya ulaştı.

2000 senesinde eski çalışmaları olan “Bezgin”, “Pencere… Köprü… Ve Ötesi…” albümleri, bazı bölümleri yeniden mix edilmiş ve yenilenmiş kayıtlarıyla “Bezginin Gizli Mektupları”, “Uçuk Mavi Pencere”, “Bulutlara Köprü”, “Düşler ve Ötesi” isimleriyle tekrar piyasaya çıktı.

Yeni şarkılardan bir araya gelen “Seni Seviyorum” 2001 senesinde yayınlandı. Sanatçı 2003 senesinde “Bir Meleğe Aşık Oldum / The Best Of İlhan İrem 4”, 2004’te “Işık ve Sevgiyle 30 Yıl” albümlerini paylaşımı yaptı.

Sanat yaşamında “Cennet İlahileri” albümü ile başlayan süreçtir. İrem bu dönemi bir konserinin de adı olan “yürek büyüsü” kavramıyla tanımlar. Yeniden sahnelere döner ve nadir solo konserler verir. Bu zamanda ile ilgili çeşitli kitaplar yayımlanır, müziği ile ilgili çeşitli araştırmalar ve paneller yapılır. Ayrıca İlhan İrem’in siyasî yazıları bu sürede yoğunlaşmıştır.

İlhan İrem’in yeni şarkılardan bir araya gelen “Cennet İlahileri” adlı albümü 2006 senesinde yayınlandı. 2007 senesinde “Siyah Kuğunun Şarkısı” isimli altıncı kitabı “Senfonik Şiir” alt başlığıyla yayınlandı. 2008 senesinde çocuklar için hazırladığı “Tozpembe / Progressive Çocuk Şarkıları” isimli bir albüm paylaşımı yaptı.

İlhan İrem, şimdilerde yeni albüm çalışmalarını sürdürmekte ve bazı zamanlarda solo konserler vermektedir.

İlhan İrem, 3 kez Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finallerine katıldı. “Bir Yıldız” adlı bestesi 1979 Eurovision Türkiye finaline kaldı. Ama yarışamadan askere alındı. Finallerde yarışabilmesi için TSK’dan İlhan İrem’e özel izin verildiği halde, sanatçının bağlı olduğu plak şirketi bu sürede “Bir Yıldız” adlı şarkının olduğu “Sevgiliye” albümünü paylaşımı yaptığından, kurallar gereği diskalifiye oldu. İlhan İrem, 1988’de “Yurtta Barış Dünyada Barış” ve 1990’da “Komedi”  adlı besteleriyle iki kez daha Eurovision yarışmasına katıldı.

İlhan İrem sanat yaşamı boyunca 6 kez Altın Plak olmak üzere birden fazla ödül aldı.Aralarında Hey ve Ses de olmak üzere çeşitli dergi, gazete ve kurumlar aracılığıyla birden fazla kez “yılın erkek sanatçısı” ve “yılın sanatçısı” ödüllerine layık görüldü. Birçok şarkısı ve albümü çeşitli dergi, gazete ve kurumlar aracılığıyla “yılın şarkısı/yılın albümü” seçildi.

1985’te İlhan İrem’in “Işık ve sevgiyle” felsefesini hayatlarına geçiren dinleyicileri aracılığıyla “İrem Bağı” adlı birliktelik kuruldu.

Soyut resim çalışmaları yapan İlhan İrem farklı zamanlarda kişisel resim sergileri açmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi, Aydınlık Gazetesi  ve Oda TV’de köşe yazıları yazmaktadır.

Çağdaş bir ozan olarak kabul gören İlhan İrem; eserlerine yansıttığı mistik, metafizik, doğaüstü ve tasavvufî çağrışımların bir sonucu olarak, kendine özgü bir seyirci kitlesine sahiptir.

İlhan İrem dünya görüşünü laik, demokratik, Kemalist ve anti emperyalist olarak tanımlar. Dinlere inanmadığını belirtir. Yeşiller Partisi kurucu üyesidir.

İlhan İrem, 1 Ekim 1991 tarihinde, bir konserinde tanıştığı hayranı Hansu İrem ile İda Dağı’nda evlendi. ODTÜ psikoloji mezunu olan eşi Hansu, İrem’in son dönem eserlerinin pek çoğunun şiirlerini yazmakta, bunun yanı sıra albümlerinin kapak fotograflarını çekmektedir. Hansu İrem bunun yanı sıra İlhan İrem’in sanat yönetmenliğini yapmaktadır. Çiftin çocuğu yoktur.

Plakları

1973 Birleşsin Bütün Eller – Bazı zaman Neşe Bazı zaman Keder