Ali Kemal Sunal, 11 Kasım 1944 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Esasen Malatyalıdır. İlkokulu Mimar Sinan İlkokulu’nda okudu, Vefa Lisesi’nden mezun oldu.
Yüksek tahsiline Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünde başladı. Öğrenimi sırasında Emayetaş Fabrikasında çalışmış, bunun bunun yanında elektrikçide çıraklık yapmıştır. Vefa Lisesindeki felsefe hocası Belkıs Balkır’ın sanatçıyı Müşfik Kenter ile tanıştırmasının, Kemal Sunal’ın kariyerinde önemli yeri mevcuttur.
Kemal Sunal, 1964 senesinde Ankara Bando-Mızıka birliğinde askerliğini yaptı. Sanat yaşamı, Vefa Lisesi’nde amatör olarak “Zoraki Tabip” adlı tiyatro oyunuyla başladı. İlk kez Kenterler Tiyatrosu’nda profesyonel oyuncu olarak çalıştıktan sonra uzun süre Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda, kısa süre Ayfer Feray Tiyatrosu’nda, son kez da Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda görev aldı. Kemal Sunal, Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda oynadığı bir oyunda Ertem Eğilmez aracılığıyla çok beğenildi ve böylece beyaz perdeye transfer oldu. İlk rolünü 1973 senesinde Ertem Eğilmez’in yönettiği Tatlı Dillim adlı filmde uzun boyundan dolayı basketbolcu olarak aldı.
Kemal Sunal, Bunun sonrasında Ertem Eğilmez’in yönettiği kalabalık kadrolu filmlerde oynamaya başladı.
Kemal Sunal, kendi ağzında, ilk senelerını ve komediye yönelişini şu sözlerle dile getiriyor;
“Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin içinde buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey dile getirdiğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.”
Türk sinemasında başta İnek Şaban tiplemesi olmak üzere oynadığı birden fazla tiple sevenlerinin kalbinde taht kuran Kemal Sunal, 7’den 70’e herkesin sevgisini kazandı. İnek Şaban’ın sevilmesi ile birlikte Kemal Sunal, bir çok filmde “Şaban”adlı kişiliği canlandırmıştır.
Kemal Sunal, 1974 senesinde evlendi. Ali ve Ezo adlarında, biri kız diğeri erkek iki çocuğu oldu. 1977’de Antalya Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Kemal Sunal, oyunculuğu ve özellikle değişik tiplemesiyle Türk sinemasında komedi oyunculuğuna yeni bir soluk getirdi. 1990’lı senelerdan bu yana filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayımlanmaya başlandı; ama kendisi bu gösterimlerden hiç para almadı.
Kemal Sunal, 12 Eylül öncesi zamanda yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun olarak 1995 senesinde bitirdi ve sonrasında yüksek lisans yaptı. Tamamlanmasından sonra Tv ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü adıyla kitap olarak basılan yüksek lisans tezinde kendi filmlerinin sosyolojik incelemesini yaparak iktidarların sanat alanına yaptıkları ideolojik müdahaleyi irdeledi.
Kemal Sunal, Hayatı boyunca toplam 82 filmde rol aldı. 3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka adlı filmin çekimlerine başlamak için Trabzon’a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. İstanbul’daki Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilmiştir. 2009 senesinde Kemal Sunal ile anılarını anlatan Zeki Alasya, ölümünde korkularının kalp krizi geçirmesinde önemli etken olduğunu dile getirdi. Zeki Alasya ne kadar bazı şeylerden korksa da belli etmezdi, çok kibar bir adamdı yorumunu yapmıştır.
Kemal Sunal, hem yüzünün fizik yapısı hem de mimik ve jestleriyle Fransız komedyen ve şarkıcı Fernandel’e benzetilirdi. Fernandel 1930’lu senelerdan 1960’lı senelera kadar tıpkı onun gibi sayısız komedi filmi çevirmişti. Kendisiyle yapılan bir röportajda Sunal, kendisi için ‘at suratlı’ gibi benzetmeler bile yapıldığını, ama en fazla Zeki Müren’in kendisini ‘Fernandel’le Jean-Paul Belmondokarışımı’ diye tanımlamasının hoşuna gittiğini belirtmişti.
“Ben Kemal Sunal hayranıyım, filmlerini bıkmadan izliyorum. Muhteşem bir oyuncu. ” – Bülent Ecevit
“Varlığı yokluğu belli olmazdı, ama yönetmen ’motor’ dediği an, karşımızda devleşen bir aktör olurdu.” – Emel Sayın
“Kemal Sunal, filmlerinde genelde, haklının haksıza, güçsüzün kuvvetliye karşı savaşını temsil eden büyük komedi ustasıydı.” – Altan Öymen
“Türk sinemasının usta sıfatına layık oyunculardan birisi olan Sayın Sunal, çizdiği kompozisyonlarla hafızalarda önemli bir yere sahiptir.” – Murat Sökmenoğlu
“…çok takdir ettiğim, çok beğendiğim, hakikaten Türk sinemasına damgasını vurmuş, halkın sevgisini kazanmış, gönlüne girmiş olan çok büyük bir sanatçıydı.” – Göksel Arsoy